Skip to main content

Bu yazımda, büyük besteci Wolfgang A. Mozart’ın neredeyse yarısını bestelemiş olduğu, diğer kısımlar için de oldukça ciddi ölçüde taslaklar bırakmış olduğu Re minör tonundaki Requiem eserinin en derin bölümlerinden birisinden olduğunu düşündüğüm ‘ Confutatis Maledictis ‘ bölümünü anlatacağım. Mozart ölümünden önce, her ne kadar yer yer eksikler barındırsa da bu bölümün sonuna kadar bestelemiştir. Özellikle Lacrimosa bölümüne bakıldığında çok büyük oranda tamamlanmış bir bölümden söz ediyoruz. ( Lacrimosa bölümü yazımız kapsamında olmasa da birkaç bilgi vermek istiyorum. Lacrimosa bölümü sadece 8 ölçü kadar bestelenmiştir. 2 ölçüsü çok ünlü ana temayıı veren yaylılar için, diğer 6 ölçü de yine çok ünlü ana sözleri içeren vokal kısım için bestelenmiştir. Sonrasında bu bölüm dahil olmak üzere eseri Süssmayr tamamlayacaktır.)

Confutatis bölümü yaklaşık 2 ila 2,5 dakika arasında sürer ve 2 bölümden oluşur. A-B-A-B yapısını izleyen bölüm “Confutatis Maledictis” ve “Voca Me” bölümleridir. 40 ölçü kadardır. Eser Requiem’in ana 8 bölümünden 3. bölüm olan Sequentia bölümünün 5. kısmıdır. (Son bölüm olan Lacrimosa’dan hemen öncesi.) Mozart, sözlerin tamamını yazmış ve orkestra partisi için de çok önemli taslaklar bırakmıştır. Organ ile de çalınabilen çello partisini yazmış ve eserin başlarında keman partisine de ufak da olsa eklemeler yapmıştır. Sonradan Süssmayr, üflemeli ve diğer yaylı çalgıları da eklemiştir bölüme. Özellikle vurmalı çalgılar ve fagot, bölümde gerçekten dahice kullanılmıştır. Tabi, bakıldığı zaman Mozart’ın ana taslağa yazmasa da notları arasına bu enstrümanları koyma düşüncesi olduğunu görebiliriz. Armoni olarak muazzam düzenlenen bu eserin -meraklısına- teknik özelliklerine birazdan gireceğiz. Çoğu bilginin yanlış olduğu bilinse de Mozart’ın bu bölümü nasıl bestelediğini görmek ve en azından bir nebze barındırdığı felsefeyi daha kolay anlamak ve hissedebilmek için size ünlü AMADEUS filminin son sahnesini önerebilirim. Salieri’nin Mozart’a eser yazmasında yardım etmesinden, Mozart’ın eserin tamamını besteleyişine kadar daha önce de dediğim gibi çoğu sahne yanlıştır. Yine de çok etkileyici sahnelerden birisi olduğu kesin! Eserin teknik detaylarına girmeden hemen önce eserin sözlerini okumanızı, anlamasanız bile, eseri dinlemenizi ve size neler çağrıştırdığını düşünmenizi istiyorum. Bu tür eserlerde bence en önemli şeylerden birisi, üzerine düşünmek, anlamaya çalışmak ve hissedebilmektir.

Confutatis Maledictis:

“Confutatis maledictis,
Flammis acribus addictis,
Flammis acribus addictis,
Flammis acribus addictis,
Voca me,
Voca me cum benedictus.
Confutatis maledictis,
Flammis acribus addictis,
Flammis acribus addictis,
Flammis acribus addictis.
Voca me cum benedictus,
Voca me,
Voca me,
Voca me cum benedictus.
Oro supplex et acclinis,
Cor contritum quasi cinis,
Gere curam,
Gere curam mei finis.”

(Türkçesi)

“İtham edilenler şaşırınca
Ve keder ateşine mahkum olunca
Çağır beni kutsanmışların yanına
Diz çökerim salih kalbimle
Tövbem küller gibi
Yardımcı ol bu nihai halimde.”

Eserin detaylı incelemesine girmeden önce söylemek istediğim önemli birkaç nokta daha bulunuyor. Mozart bir sipariş üzerine başladığı Requiem’i bestelerken, pek açıktır ki, kendi ölüm duası olduğunu düşünerek yazıyordu. (Requiem hakkında genel bilgiyi “Klasik Müzik’te Bir Gizem: Requiem” adlı makalemden Portemento sitesinden okuyabilirsiniz.) Paranın çok küçük bir kısmını almıştı Mozart ve hiçbir zaman tamamını alamadı. Mozart öldüğünde ise eserin Mozart’ın cenazesinde çalınıp çalınmadığı bilinmiyor. En önemli Mozart kaynaklarından birisi olan G. N. von Nissen’in kaleme aldığı biyografide eserin çalındığı ileri sürülmektedir. Detay kısmında bolca isminden söz edeceğimiz, Mozart’ın yazmış olduğu son 3 operada ona yardımcı olan, güvendiği ve onu yakından tanıyan Süssmayr’in eseri yeniden bestelerken Mozart’ın düşüncesine nasıl girmeye çalıştığını daha iyi anlayın diye anlatıyorum bunları. Süssmayr’in işi Mozart gibi düşünüp ona uygun orkestrasyon yazmaktı. Bu da inanılmaz büyük bir sorumluluk yüklüyordu ona. Detay kısmında adından sözü geçecek olan Süssmayr, Mozart’a sürekli sadık kalmıştır ve onun ciddi taslaklarına sadık kalarak eseri tamamlamaya çalışmıştır. (Bazı bölümlerde neredeyse hiç taslak yoktur. Bu bölümleri bestelemek Süssmayr için tam bir kabus olmuştu ve onu çok zorlamıştı. Mental açıdan bile sorunlar yaşımıştır.) O halde daha fazla vakit kaybetmeden eseri tekniksel olarak inceleyelim.

CONFUTATIS MALEDICTIS ANALİZ / FİNAL:

Eseri A-B-A-B olarak inceleyeceğiz. Öncelikle eserin ilk bölümünden başlayalım. Bakıldığında eser La minör tonunda başlar. 6 ölçüden oluşan ilk bölümde bas ve tenor ön plandadır. Alto ve soprano bu bölümde yoktur. Sert yaylılar aynı nota ve ritimde sekvens (sequence) halinde La minör gamı üzerinde yükselir. La-Si-Do, Si-Do-Re şeklinde yükselen yaylılar en sonunda La minör gamının dominant kadansından ana akora arpej ile bağlanarak yerini sessiz sakin bir arpej yığınına bırakır. Forte olarak başlayan yaylılar ”Voca me” bölümünde kendini sessiz bir (piano) arpeje bırakır. Bu sırada sesleri ön plana çıkaran en önemli enstrümanlardan ikisi şüphesiz fagot ve trombondur. Zaten dikkat ederseniz, bas ve tenor partisi ile aynı notaların yer aldığını göreceksiniz. Kısacası, besteciye göre enstrümanlar unison ile sesleri daha da ön plana çıkarmalı. Fagot ve bas trombon Bas vokal partisini dublelerken (Hatta tirplerken?) alto / tenor trombon, tenor partisini dubleler. “Voca me” kısmına geçmeden Korno da 6. ölçüde esere dahil olur. Bu sırada timpani ve (D) trombon esere ritim tutar ve gerilimi arttırır. Armoni ile muazzam bir uyum içinde olan bu iki enstrüman dahil olmak üzere korno, trombonlar, timpani vb. sonradan eklenmiştir. Biz analizimizde eserin Süssmayr tarafından tamamlanan son haline bakıyor olacağız. Şimdi “Voca Me” kısmına geçebiliriz sanıyorsam ki, yaylıların kromatik (Re – Do# – Do(n)) inişinin ardından eser sakinleşir ve dua tam anlamıyla başlar. Alto ve sopranolar ön plandadır, tenor ile bas yoktur. Korno, trombon, timpani gibi üflemeli ve vurmalı enstrümanlar da devre dışıdır. Sadece Do Majör tonunda yaylılar ve soprano ile altolar duyulur. Yaylılar hafifçe Do Majör arpej üzerinde gezinir ve bu sırada vokaller dua ederler. Bu bölüm de 3,5 ölçü sürer. (4. ölçünün 3. ölçüsünde yaylılar sert bir şekilde ana temaya geri bağlanır.) Geri dönüşün ardından ana tema aynı sözlerle tekrar edilir. Alto ve sopranolar yine yoktur. Aynı şekilde enstrümanlar sesleri katlamaya devam eder. Bu sefer (tema aynı olsa da) durum daha da ilginçleşir. Yaylılar La minör gamına sadık durmaz. Do Majör ile başlayan gam silsilesi sürekli ilgili minöre değişip durur. Mesela ilk çıkış ve iniş Do Majör iken, bir sonraki iniş çıkış Do minördür. Sonra Sol Majör, Sol minör sonra Re Majör, Re minör sonra da La Majör ve La minör şeklinde ilerler. Eserin yapısı gereği diğer enstrümanlar ve notaları ton değişikliği haricinde benzerdir. Bölüm yeniden La minör ile biter ve inen gam ile (Re – Do – Si) Voca Me’ye bir daha bağlanır. Bu bölüm de 6,5 ölçü sürer. Yaylılar yeniden arpej çalarlar fakat bu sefer vokaller de dahil olmak üzere Do Majör’e geçilmez. La minör’e sadık kalınarak devam edilir. Birinci bölüm gibi bu bölüm de 25 saniye civarı sürer. 2. bölüm de 20 saniye dolaylarında sürer. Yaylılar yeniden La minör arpej yaparken bu sefer altolar La’da sopranolar Do’da olmak üzere dua yeniden başlar. Bu sefer dua sona kadar sakin kalır. Kemanlar son bölümün 5. ölçüsüne kadar arpeji sürdürür. Ardından da tekrarlı notalara başlarlar. Bu esere gizem havası katar. 16’lık şeklinde olan üçleme tekrarlara çello arkadan yarım vuruşluk notalarla ritim tutarak eşlik eder. Her üç 16’lığın başında (keman ve viyola için) 16’lık sus vardır. Bu sus çello ile dahiyane şekilde kapatılıp bir çello bir keman viyola sesi duymamızı sağlar bu da vokallere eşlik açısından çeşitlilik kazandırır. 6. ölçüde duaya tenor ve baslar da katılır ve takım tamamlanır. Yaylılar bir yandan sesler bir yandan üflemeliler bir yandan herkes dua ediyordur. Dua sessizce umutsuzluğa doğru gider. Yavaşça pes ediliyordur. Eserin tonu sürekli değişim içindedir. Son bölümde bemollere ve diyezlere oldukça yer verilir. Eser duanın Re minör’de sona ermesi ile son bulurken (Bu sürpriz değildir çünkü La Minör’ün Sub-Dominant akoru Re minör’dür. Mozart La minör – Re minör – Mi Majör üçlüsü arasında oynamaktadır eser boyunca) bir anda şaşırtıcı bir gizemli La Majör akoru parçaya gizem katar. Bu La Majör akoru sonrasındaki bölüm olan Lacrimosa’nın tonunun Dominant kadansı olduğundan Ana 3. Bölümün son kısmına Confutatis inanılmaz güzel bağlanır. Eser her ne kadar partisyonda bir nüans yazmasa da pianissimo ile hatta piannississimo ile biter. Sondaki fermata ile şef gizemi uzatabilir. 6 birinci kısım, 3,5 ikinci kısım, 6,5 üçüncü kısım ve 24 dördüncü kısım olmak üzere eser 40 ölçüden oluşur. Yaklaşık 2 – 2,5 dakika sürer. La minör’de başlayan eser Paralel Majör akorla (La Majör) son bulur. Eser de bu şekilde (en azından Confutatis) son bulur fakat benim yorumuma göre hiçbir zaman ne Mozart’ı ne de bize ne anlatmaya çalıştığını anlayamayacağız. Onu hep neşeli bir besteci olarak düşünen insanların Mozart’ın aslında ne kadar romantik ve derin bir besteci olduğunu keşfetmesi gerektiğini düşünüyorum…

Eserin (nacizane) güzel bulduğum bir kaydı: https://youtu.be/Vl2kOqy_Uc4